Güzel bir sezon başlangıcı oldu diyebiliriz. Hem tenis sporu olarak genel anlamda, hem de ülkemiz için heyecan verici gelişmeler oldu...

Ülkemiz açısından, güzel gelişme, tenisçimiz, Çağla Büyükakçay'ın bu turnuva boyunca da, performansını devam ettirmesi ve de yükselen grafiğini korumasıydı. Katıldığı 28. turnuva sonrasında WTA'de 123. sıraya yükselen Çağla için bu gelişme Melbourne yolculuğu öncesi güzel bir moral oldu. Bu yazının yazıldığı an itibariyle 117. sırada bulunan Çağla, bu gidişle ilk 100'e girmeyi başararak 2015 yılında bizi daha çok gururlandıracak gibi görünüyor. Dileriz Çağla, daha uzun yıllar bir sakatlık veya problem yaşamadan bu form grafiğini daha üst seviyelere taşıyarak, bize WTA Grand Slam şampiyonu olduğu günleri de gösterir.

Bir başka güzel gelişme ise, kortlara dünya çapında, eğlenceli ve bir o kadar da keyifli maçlar sunacak gibi görünen yeni bir tenisçinin yetişiyor olduğudur... Monfils gibi, sadece spor değil aynı zamanda bir görsel şov sunan genç tenişçi, Nick Kyrgios'tan bahsediyoruz elbette. Michael Stich ve Boris Becker'in arasındaki rekabeti hatırlayacak olanlar bilirler. Belki aslında Stich, teknik ve performans olarak çok çok üstün bir oyuncu olmasına rağmen maçları asıl ilgi çeken Boris Becker'in hayran kitlesi her daim çok daha büyük olmuştu.

Djokovic, bizi ve daha bir çok tenisseveri yanıltmadı ve yine mutlu sona ulaşıp, kupayı kaldıran sporcu oldu... Aslında Wawrinka ile yaptığı maçta, Wawrinka'nın ölümcül backhand vuruşuna karşı zorlanmasına rağmen, bir kez daha Wawrinka'nın psikolojik olarak Djokovic'e üstünlük sağlayamaması onu bir kez daha bir Grand Slam şampiyonluğundan etti. Vücut dili ile enerjisinin düşük olduğunu gözlemlediğimiz Djokovic, tahminlerin aksine aslında rahat bir galibiyet ile finale yükseldi. Finaldeki rakibi Murray karşısında aslında ufak bir sakatlık geçirmiş gibi, sağ ayağının azizliğine uğrasa da, oyunun sonunda, bedensel, ruhsal ve de kariyeri boyunca gözler önüne serdiği centilmenlik ve de mütevazılığı ile haklı bir galibiyet aldı ve kupayı evine götürdü.

Kadınlarda da aslında bir sürpriz olmadı, rekorları kıracak gibi görünen Williams, bu turnuvayı da şampiyonlukla noktaladı ve Steffi Graf'ın arkasından, onun rekorlarını kırma yolunda ilerlemeye devam ediyor.